11 Aralık 2011 Pazar

YAHUDİLER HAKKINDA İDDİALAR

 YAHUDİ YAZAR ARTHUR KOESLER
            “Yahudi diye bilinen ırk, Rusya’dan gelen göçebe bir halktı. Dünyada 1,5 milyon gerçek Yahudi vardır. Geri kalanların İsrail ile hiçbir alakaları yoktur. Eski Ahit’i de, İncil’i de Levi’ler yazdı” demiştir.

YUNAN TARİHÇİ HEREDOT
            Mısır tarihinde, kitle göçü diye bir olay olmadığını ve Yahudilerin Mısır’da yaşamadıklarını söylemişti.

MISIRLI TARİHÇİ MİNETTO
            Mısır tarihinde kesinlikle Yahudi diye bir ırkın olmadığını, bu ırka mensup bir tane dahi mezar veya yazıt olmadığını, Mısır arşivlerinde Yahudilerle alakalı bir bilginin olmadığını belirtmektedir. Mısır Krallığı arşivciliğe ve belgelere çok önem verirdi. Mısır tarihinde hiç Yahudilerden bahsedilmemiş olması, Yahudilerin tarihi yanılttıklarının kanıtıdır demiştir.

ALMAN YAZAR DR. ERICH BROMME
            Babil’de esir düşen Yahudilerin hiç geri dönmediklerini belirtmiştir. Yahudilerin düzgün bir tarihi olmadığı için, Babil’deki esaretlerini Mısır tarihine uyarlayarak değiştirmişlerdir. Babil’de bulunan ünlü kişilerin isimlerini Mısır’daki isimlerle değiştirip kendilerine yapay bir tarih yarattıklarını belirtmiştir.

MISIRLI EJİPTOLOG MUSTAFA GADALLA
            Tevrat’ta ve Eski Ahit’te adı geçen şahısların ve tarihlerin, gerçekleri ile alakası olmadığını ve uydurulmuş düzmece bir senaryo olduğunu belirtmiştir.
            Davut’un Sion Yıldızı, aslında Mısırlıların devlet mührü olduğunu dile getirmiştir. Yahudilerin sembollere önem verme geleneğinin Babil esaretinde oluştuğunu, fakat Babil’de yaşarlarkenhiç alakaları olmayan Mısır tarihini ve sembollerini kendilerine mal ettiklerini söylemiştir.

TEL AVİV ÜNİVERSİTESİ YAHUDİ ASILLI PROF. ZE’EV HERZOG
            İsraillilerin hiç Mısır’da bulunmadıklarını ve buna dair hiçbir iz bulunamadığını belirtmiştir. Yahudilerin, M.Ö 3000 den beri Musevi olduğu ise, tarihi bir saptırma olduğunu, aslında Yahudilerin ancak M.Ö 700 yıllarında Museviliği benimsediklerini, o tarihe kadar putperest olduklarını ve canlı canlı çocuk yakarak kurban ettiklerini belirtmiştir.
            Üstelik Yahudilerin Mısır’dan kaçtıklarını ileri sürdükleri tarihte,  Filistin bölgesi zaten Mısırlıların toprakları idi. Demişti.

YAHUDİ ARAŞTIRMACI İSRAEL FİNKELSTENİN
            Yahudilerin Mısır’da hiç bulunmadığını ve Yahudilerin sadece Kenanlı göçebeler olduğunu tespit etmiştir.

YAHUDİ TARİHÇİ JOSEPHUS
            İsrailliler, Mısır’da hiç bulunmadı. Mısır’da bulunanlar Yahudi değil, Hiksoslardı diye yazmıştı.

TORONTO ÜNİVERSİTESİ DONALD P. REDFORD
            Tora ve Eski Ahit’te yazılan göç hikâyesi    (exodus), aslında Mısır devlet düzenine uymayan ve Mısır’dan kovulan Hiksoslar’ın tarihidir. Hiksoslar, Yahudi değildi. Yahudiler hiç Mısır’da bulunmamışlardır. Hiksoslar’ın tarihini ve hikâyelerini, kendilerine mal etmişleridir. Yahudiler Babil Kralı Nabukadnezar tarafından esir alınıp Babil’e götürülmüşlerdi. Uzun yıllar sonra, Babil’den sürülen Yahudilerin sürgün hikâyesi, Mısır’dan kaçış hikâyesine dönmüştür.  Sonra düşmanları olan Firavun Ahmose’nin adını “Musa” olarak değiştirmişlerdir.        
Tarihçi Dawn Breaster; Mısır’da Mermose diye bir isyancının peşine insanları katarak Habeşistan’a götürdüğünü söyler.

PAULUSYEN TARİKATI (ANADOLU HRİSTİYAN GNOSTİZMİ)
            Eski Ahit’in, Yahova’ya tapan hırsız ve hilekar bir ırk tarafından yazıldığını ve tamamen aldatmaca olduğuna inanıyorlardı. Paulusyenlere göre Yahudiler, hırsız ve serseri bir ırktı. Onları Orta Doğu’da dolaşan, evsiz barksız Çingene sürüsü olarak nitelendiriyorlardı.
Paulusyenlere göre dünyaya gelen tüm peygamberlerin, Yahudiler tarafından katledildiği bir gerçekti.
Paulusyenlere göre Esseniler, Sümer’den gelen rahiplerdi, kesinlikle Yahudi değildi.
Paulusyenlere göre Yahudi soyundan, hiçbir peygamber çıkmamıştır. Yahudiler, Hz. İbrahim ve Hz. Musa’yı kendi soylarından olduklarını söylemelerine rağmen inanmazlardı. Paulusyenler bu konu ile ilgili olarak, Kur’an ayetlerini araştırmış ve Müslüman âlimler ile fikir birliği yapmışlardı.   

İNGİLİZ YAZAR DAVID ICKE
            Babil esareti sırasında Babil’deki sürgünler, İbrani değil Levilerdi. Eski Ahit Levilerin uydurmasıdır. Exodus hikâyesi, Mısır gizem okullarından çalınan bir kılıftır. Yahudiler tarihi yanılmak ile Tevrat’ta bahsedilen “vaat edilmiş topraklar”ın yerini değiştirme çabası içindedirler. Çünkü bahsedilen topraklar Arabistan çölleridir.

ARAŞTIRMACI SMYRNİAN BARTUNYUS (CAZY SMYRNE)
            Orta Doğu’da Yahudi diye bir ırk yoktur. Yahudiler, Yemen’den göç eden Kenanlılardır. Kenan diyarından da Filistin’e göç eden bir grup Yahudi, savaşmak zorunda kaldıkları Babilliler’e esir düşmüş ve Babil’e götürülmüşlerdi. Yani Yahudiler, Filistin’de yaşama fırsatı bulamadılar bile. Babil’e götürülen Yahudiler hiç geri dönmediler. Mısır’dan kaçan Hiksoslar Filistin diyarına yerleştiler. Babil Krallığı’nın güç kaybetmesi ve bölgede iktidar boşluğuna sebep olması nedeni ile, Hiksoslar’ın Filistin’e girmesi ve yaşamasına sebep olmuştur. Mısır’dan kaçan halk, Hiksoslar ( isyancı Mısırlılar) olup kesinlikle Yahudi değildir.
            İlerleyen zaman içinde, Mısır’dan kaçıp Filistin’de yaşamlarını sürdüren Hiksos halkının içine Kenan diyarından gelmeye devam eden Yahudiler karışmıştır. Filistin topraklarında Hiksoslarla yaşamlarını sürdüren Yahudiler, uzun yıllar sonra Hiksosların tarihini kendilerine mal ettiler. Tevrat inancına sahip olan Yahudiler, Mısır soyundan olan Hz. İsa’yı hiç kabul etmediler. Yahudilerin düşüncesi kendi soylarından gelecek olan bir peygamberin kral olması idi. Kral olabilmesi ihtimali ile Hz. İsa’yı katlettiler. Ve bu hayal ile Filistin topraklarında birçok ayaklanma gerçekleştiren Yahudiler, Roma İmparatorluğu tarafından dünyanın birçok yerine sürülmüştür. Roma İmparatorluğu Filistin ve Kudüs’te bir tane bile Yahudi bırakmamıştır. Tarih bunu doğrulamaktadır. Filistin topraklarında yine Hiksoslar yaşamaya devam etmişlerdir. Fakat Yahudiler, Filistin’den sürüldüklerinde Hiksosların tarihini kendilerine mal etmişlerdi bile.
Uydurulan Eski Ahit, Kabala, Tora ve yalan tarihleri ile Avrupa ve dünyanın birçok yerine dağılan Yahudiler, tekrar Filistin’e geri dönme hayalleri ile yüzlerce yıl yaşamışlardır. Yahudi bilginleri, bu gizli ve sahte tarihi yeni gelen nesillerine öğrettiler. Çünkü Filistin topraklarına geri dönmenin tek açıklanabilir sebebi, sahte Ahit’deki “vaat edilmiş topraklar” hikayesine sıkı sıkı sarılmaktı. Yahudilerin gerçek toprakları Arap Yarımadası’ndaki çöllerdir, yani Kenan Bölgesi. Kenan Bölgesi’ne de Yemen’den göç etmişlerdir. Yahudilerin Filistin’de ve Orta Doğu’da hiçbir hakkı yoktur. Şu an Filistin toprakları Filistinlilerindir, kendi topraklarıdır ve haklarıdır. Hiksoslar diye bilinen Mısır kaçaklarının torunları ise, bugün Filistin, Suriye, Ürdün, Lübnan bölgelerinde yaşamaktadır.       

Meşhur İsrail’in tarihi budur işte! Benim, ya da herhangi bir kişinin söylediği sözler değil bu yazılanlar. Dünyanın çok önemli üniversitelerinde kürsüsü bulunan kişilerin, araştırmacıların, yazarların yıllarını verip araştırdıkları inkâr edilemeyecek gerçeklerdir. Fakat ne hikmetse hiç kimse de çıkıp özellikle Orta doğu’da yaşayanlar, Araplar olmak üzere seslerini çıkaramıyorlar. Düzmece bir tarihlerinin olduğu, dünya nüfusuna oranlarsak bir avuç insan nasıl oluyor da tüm hükümetleri, devletleri ürkütüp, korkutup susturabiliyor.
Şu meşhur Armagedon Savaşı’nı Türkiye ile yapacak olan İsrail’e söyleyecek son sözüm:

BEKLENEN ZAMAN GELECEKTİR EY İSRAİL!
BİZ İSTERSEK; ATEŞİ KÜL, DİKENİ GÜL, GECEYİ GÜN EDERİZ.
BİZ İSTERSEK; BAŞI BEDENDEN, KALBİ YERİNDEN, AĞACI KÖKÜNDEN SÖKERİZ.
BİZ İSTERSEK; MESKENİ ÂLEM, ALEMİ KRAL, KRALI SOYTARI EDERİZ.
BİZ İSTERSEK; ZAMANI ALIR, GÜNEŞİ BATIRIR, KIYAMETİ KOPARIR GİDERİZ.
BİZ KİM MİYİZ? 100’LERCE ASIR DÜNYAYA HÜKMETMİŞ ECDADIN TORUNLARIYIZ












1 yorum:

Adsız dedi ki...

Harikasınız. Teşekkürler.

TÜRKLER ORMANA NEDEN KORULUK DER?

Türkler dinlerinin gereği doğaya saygı duyardı. Onlar için ateş, hava, su ve toprak önemliydi. Fakat Türklerde önemli bir element daha vardı...